INTRODUCTION: This study investigates cardiac involvement in ankylosing spondylitis (AS) using cardiac magnetic resonance imaging (MRI). The findings are correlated with transthoracic echocardiography (TTE) and clinical and laboratory data.
METHODS: The study included patients diagnosed with HLA-B27 positive AS for at least 10 years, without any known cardiac complications or risk factors, but with diastolic dysfunction detected via TTE. The average patient age was 40 years. Contrast-enhanced cardiac MRI was performed to assess cardiac morphology and myocardial pathologies. Disease activity was evaluated using the Bath Ankylosing Spondylitis Activity Index (BASDAI) and the Bath Ankylosing Spondylitis Functional Index (BASFI). Laboratory markers, including C-reactive protein (CRP) and erythrocyte sedimentation rate (ESR), were measured to determine disease activity.
RESULTS: Patients with increased clinical activation indices and prolonged E-wave deceleration time on tissue Doppler imaging exhibited myocardial pathology on cardiac MRI. MRI findings included intramural myocardial edema, late gadolinium enhancement, and myocardial thinning in the left ventricular wall. No statistically significant association was found between cardiac MRI findings and laboratory markers.
DISCUSSION AND CONCLUSION: AS patients with diastolic dysfunction may benefit from MRI to localize underlying myocardial pathology. Abnormal MRI findings were associated with higher disease activation indices, suggesting a role for inflammation in the pathogenesis of myocardial involvement in AS.
GİRİŞ ve AMAÇ: Bu çalışma, ankilozan spondilit (AS) hastalarında kardiyak manyetik rezonans görüntüleme (MRG) kullanılarak kardiyak tutulumu araştırmakta ve elde edilen bulgular transtorasik ekokardiyografi (TTE) ile klinik ve laboratuvar verilerle karşılaştırılmaktadır.
YÖNTEM ve GEREÇLER: Çalışmaya, en az 10 yıldır HLA-B27 pozitif AS tanısı almış, bilinen kardiyak hastalığı veya risk faktörü bulunmayan ancak TTE ile diyastolik disfonksiyon saptanan hastalar dahil edilmiştir. Hastaların ortalama yaşı 40’tır. Kardiyak morfoloji ve miyokardiyal patolojileri değerlendirmek amacıyla kontrastlı kardiyak MRG yapılmıştır. Hastalık aktivitesi, Bath Ankilozan Spondilit Aktivite İndeksi (BASDAI) ve Bath Ankilozan Spondilit Fonksiyonel İndeksi (BASFI) ile değerlendirilmiştir. Hastalık aktivitesini belirlemek için C-reaktif protein (CRP) ve eritrosit sedimantasyon hızı (ESR) gibi laboratuvar belirteçleri ölçülmüştür.
BULGULAR: Klinik aktivasyon indeksleri yüksek olan ve doku Doppler görüntülemede E-dalgası deselerasyon süresi uzamış hastalarda kardiyak MRG’de miyokardiyal patoloji saptanmıştır. MRG bulguları arasında intramural miyokardiyal ödem, geç gadolinyum tutulumu ve sol ventrikül duvarında miyokard incelmesi yer almıştır. Kardiyak MRG bulguları ile laboratuvar belirteçleri arasında istatistiksel olarak anlamlı bir ilişki bulunmamıştır.
TARTIŞMA ve SONUÇ: Diyastolik disfonksiyonu olan AS hastaları, altta yatan miyokardiyal patolojinin lokalizasyonunu saptamak açısından MRG’den fayda görebilir. Anormal MRG bulguları, daha yüksek hastalık aktivite indeksleri ile ilişkilendirilmiştir; bu da miyokard tutulumu patogenezinde inflamasyonun rol oynayabileceğini düşündürmektedir.