ISSN 2149-0287
Predictors of Preoperative ERCP Application Before Laparoscopic Cholecystectomy: A Retrospective Analysis [Bosphorus Med J]
Bosphorus Med J. 2025; 12(1): 1-4 | DOI: 10.14744/bmj.2025.36002

Predictors of Preoperative ERCP Application Before Laparoscopic Cholecystectomy: A Retrospective Analysis

Mehmet Timuçin Aydın1, Hakan Güven1, Enis Yüney1, Güngör Sakman2
1Department of Surgery, University of Health Science Fatih Sultan Mehmet Training and Research Hospital, İstanbul, Türkiye
2Department of Surgery, University of Health Science Istanbul Prof. Dr. Cemil Taşcıoğlu City Hospital, İstanbul, Türkiye

INTRODUCTION: Laparoscopic cholecystectomy (LC) has become the gold standard for treating symptomatic gallbladder stones, yet 3–10% of patients may also harbor common bile duct (CBD) stones, complicating their management. Endoscopic retrograde cholangiopancreatography (ERCP) revolutionized CBD stone treatment in the 1970s by offering a minimally invasive alternative to open exploration. However, the optimal approach for patients with suspected choledocholithiasis undergoing LC remains controversial.
METHODS: This retrospective study aimed to identify predictors for selective preoperative ERCP in 206 patients who underwent LC at SSK Okmeydani Training Hospital between June 1996 and June 1998. Clinical, biochemical, and radiological data were analyzed to determine the most significant predictors for ERCP. Key criteria included a history of cholangitis, gallstone pancreatitis, or jaundice; elevated bilirubin and alkaline phosphatase levels; and a CBD diameter ≥8 mm on ultrasonography.
RESULTS: ERCP was performed in 24 patients (11.65%), with successful outcomes in 22 cases. Among these, 16 patients (72.8%) had a CBD diameter ≥8 mm, and 13 (81%) had positive ERCP findings. Biochemical abnormalities were present in 14 patients (63.6%), with 8 (57.1%) showing positive ERCP results. Notably, 6 of 8 patients (75%) with normal biochemical results also had positive ERCP outcomes.
DISCUSSION AND CONCLUSION: The study highlights the importance of selective ERCP based on clinical and biochemical parameters, particularly in patients with a dilated CBD and abnormal liver function tests. These findings align with previous research advocating for risk stratification to minimize unnecessary ERCP procedures and associated complications. By refining preoperative evaluation criteria, this study supports a more targeted approach to ERCP use, optimizing patient outcomes while reducing procedural risks.

Keywords: Bile duct stones, choledocholithiasis, endoscopic sphincterotomy, ERCP, laparoscopic cholecystectomy, preoperative evaluation, risk stratification.

Laparoskopik Kolesistektomi Öncesi ERCP Uygulamasının Prediktörleri: Retrospektif Bir Analiz

Mehmet Timuçin Aydın1, Hakan Güven1, Enis Yüney1, Güngör Sakman2
1Sağlık Bilimleri Üniversitesi Fatih Sultan Mehmet Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Cerrahi Kliniği, İstanbul, Türkiye
2Dr. Cemil Taşçıoğlu Şehir Hastanesi, İstanbul Sağlık Bilimleri Üniversitesi, Cerrahi Anabilim Dalı, İstanbul, Türkiye

GİRİŞ ve AMAÇ: Laparoskopik kolesistektomi (LK), semptomatik safra kesesi taşlarının tedavisinde altın standart haline gelmiştir. Ancak hastaların %3–10’unda ortak safra kanalı (OSK) taşları da bulunabilir ve bu durum tedaviyi karmaşıklaştırır. 1970’lerde endoskopik retrograd kolanjiyo-pankreatografi (ERCP), OSK taşlarının tedavisinde cerrahi eksplorasyona kıyasla minimal invaziv bir alternatif sunarak devrim yaratmıştır. Ancak LK uygulanacak ve koledokolitiazis şüphesi olan hastalarda en uygun yaklaşım hâlâ tartışmalıdır. Bu retrospektif çalışmanın amacı, Haziran 1996 ile Haziran 1998 tarihleri arasında SSK Okmeydanı Eğitim Hastanesi’nde LK uygulanan 206 hastada selektif preoperatif ERCP gerekliliğini öngören belirteçleri saptamaktır.
YÖNTEM ve GEREÇLER: Klinik, biyokimyasal ve radyolojik veriler analiz edilerek ERCP için en anlamlı öngörücü faktörler belirlenmiştir. Temel kriterler arasında kolanjit, safra taşı pankreatiti veya sarılık öyküsü; yükselmiş bilirubin ve alkalen fosfataz düzeyleri ile ultrasonografide OSK çapının ≥8 mm olması yer almıştır.
BULGULAR: ERCP, 24 hastada (%11,65) uygulanmış ve 22’sinde başarılı sonuçlar elde edilmiştir. Bu hastalardan 16’sında (%72,8) OSK çapı ≥8 mm iken, 13’ünde (%81) pozitif ERCP bulguları saptanmıştır. Biyokimyasal anormallikler 14 hastada (%63,6) görülmüş, bunların 8’inde (%57,1) pozitif ERCP sonuçları elde edilmiştir. Dikkat çekici olarak, biyokimyasal testleri normal olan 8 hastanın 6’sında (%75) da pozitif ERCP bulguları bulunmuştur.
TARTIŞMA ve SONUÇ: Bu çalışma, özellikle genişlemiş OSK ve anormal karaciğer fonksiyon testlerine sahip hastalarda, klinik ve biyokimyasal parametrelere dayalı selektif ERCP’nin önemini vurgulamaktadır. Bulgular, gereksiz ERCP işlemlerini ve buna bağlı komplikasyonları en aza indirmeyi hedefleyen risk sınıflandırmasını savunan önceki çalışmalarla uyumludur. Preoperatif değerlendirme kriterlerinin rafine edilmesiyle, bu çalışma daha hedeflenmiş bir ERCP yaklaşımını desteklemekte ve hasta sonuçlarını iyileştirirken işlem risklerini azaltmaktadır.

Anahtar Kelimeler: Endoskopik sfinkterotomi, ERCP, koledokolitiazis, laparoskopik kolesistektomi, preoperatif değerlendirme, risk sınıflandırması, safra kanalı taşları.

Corresponding Author: Mehmet Timuçin Aydın, Türkiye
Manuscript Language: English
×
APA
NLM
AMA
MLA
Chicago
Copied!
CITE
LookUs & Online Makale